24 Ekim 2016 Pazartesi

Hıdır Aslan 32 yıl önce katledildi!!!




#HıdırAslan Kimdir?
- Türkiye'nin faşist geçmişinin son idam edilen kişisi.
- Politikaya ilk olarak Kurtuluş ve Etlik Liselerinde okurken tanıştı.
- TARİŞ direnişinin sembollerindendi.
- Direniş sonrasında Yeşildere'deki Deri fabrikasında yakalanıyor.
- Şubeye götürülmeden başlıyor dayak. Şubeye götürüldüklerinde orada bulunan bütün polisler merdivenlere diziliyor ve altıncı kata çıkıncaya kadar tekme ve yumruk yağmuru altında eziliyorlar. Hıdır oradan çıktığında kemik yığını halindeydi.
- Şirinyer Askeri Cezaevi'ne konuldular. Orada üç ay tecritte kaldılar. Üç ayın 45 gününü elleri ayakları ranzaya zincirli olarak geçirdiler.
- Polisten kaçarken Boğaziçi Karakolu'nu taradıkları ve cinayete sebebiyet verdikleri iddasıyla yakalanmışlardı.
- Dönemin HP Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Hasan Altay:"Akla mantığa sığmaz bir biçimde bu kişi idam edildi. Bir ara Komisyon'da idamların onaylanıp onaylanmayacağı tartışılırken bazı ANAP'lı üyeler "Bu siyasi bir karardır, istersek onaylarız, istemezsek onaylamayız" bile diyebilmişlerdir. Yani solcu gelirse asarız, sağcı gelirse asmayız gibi bir şey."
- Avukat Fehmi Çam anlatıyor: "Ege Ordu Komutanlığı 1 nolu Askeri Mahkemesi Hıdır Aslan'ın Devrimci Yol Karabağlar ve Gültepe sorumlusu olarak görev aldığını, Karabağlar'da örgüt elemanlarıyla yazılama, pankart, bildiri dağıtmak, korsan gösterilerde bulunma eylemlerini gerçekleştirdiğini, Gültepe olaylarına katıldığını kabul etti.
Buna göre T'CK 146/l uyarınca Anayasa'yı ihlal suçunu işlediğini kabul ederek ölüm cezası verdi. İlgili karar Askeri Mahkeme'nin 29 Temmuz 1991 gün, 1980/204 esas, 81/231 sayıyla alındı. Aynı Askeri Mahkeme Hıdır Aslan'ın Özcan Karubulut ve Süleyman Karabulut adlı kişilerin öldürülmesi olayına karışmadığını da açıkladı.
Askeri Yargıtay ilgili Daire kararına karşı oy yazısında, sanığın öldürme olaylarına karışmadığını, bu nedenle ölüm cezası yerine mübbet hapis cezası verilmesinin adil olacağını belirtti.
Hıdır Aslan hakkında TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen ölüm cezası Genel Kurul'da 3 Ekim 1984 günü ele alındı. Birleşimde yapılan görüşmede Komisyon üyesi Hasan Atay, tutanak sayfa 187 ve devamında şunları söyledi:
"İdama mahkum edilen kişinin hiçbir şekilde adam öldürmediği ve öldürmeyle sonuçlanan bir olaya katılmadığı görülmektedir." Hasan Atay konuşmasında idamda bir yarar görmediğini de açıkladı.
TBMM'nde onama kararı verilirken, yargılanmanın yenilenmesi isteği de Askeri Yargıtay'ca reddedildi. Hıdır 25 Ekim 1984 günü Burdur Cezaevi avlusunda idam edildi
Hıdır infazda çok soğukkanlı davrandı, yanına cellat dahil kimseyi istemedi. Son satırlarında da "Kısa da olsa onurlu yaşamanın yolunu seçtiğim işin mutlu gidiyorum. İyi, güzel şeyler uğruna yaşanıyorsa katlanılamayacak bir şey yoktur" diyordu.
İnfazdan sonra, onu babasıyla birlikte memleketi Tunceli'ye götürerek toprağa verdik. Bu idam kararının onanması 1984 Ekim'indeki T'ürkiye koşullarının sonucudur. Bunda Güneydoğu olaylarının etkisi olmuştur. Komisyonlarda sıra bekleyen onca dosya arasından seçilmesi de kanımca tesadüf değildir. Zira o ana kadar, 35 dosya bulunuyordu.
Hıdır Aslan, Tunceli, Hozat, Taşıtlı Köyü doğumludur. Bu köy Dersim olaylarının başladığı köy olarak biliniyor. Bu nedenle seçim kanımca tesadüf değildir.
Tüm yargılama boyunca onun TCK'nın suç saydığı ya da sayabileceği bazı eylemlerini kabul ettik. Komisyon sözcüsü dahi hiçbir öldürme olayına katılmadığını açıkça ifade etmiştir.
Öte yandan Mahkeme gerekçesi, örgüt sorumluluğunun temeline dayandırılmıştır. Oysa sanıktan daha üst düzey sorumlusu olduğu kabul edilen kişiler hakkındaki kararlar Askeri Yargıtay'ın diğer dairelerince bozulmuş bulunmaktadır. Bu gerçek dimdik ortadadır. Yargılamaya kısmen katılanlar dahi bu gerçeği bugün kabullenmektedir. Burada karşımıza ölüm cezalarındaki adli hataların ömür boyu sürecek sıkıntı ve üzüntülerini karşımıza çıkarır. Hıdır'ın yakınlarının ızdırabını dindirmek mümkün değildir. Ölüm cezasının bir ceza olmadığını teorik olarak benimsemiş idim. Hıdır tümüyle idama karşı olma fikrimi kuvvetlendirnıiştir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder