Dün
ülkemizde bir yeni skandal olayın daha gün yüzüne çıktığını kaygıyla öğrenmiş
bulunmaktayız. Her sabah uyandığımızda korkunç bir gelişmeyle karşılaşmaktayız.
Artık bazı noktalarda yaşanan bu skandallar ne insani anlamda ne de vicdani
anlamda tahammül sınırları bırakmamıştır!
Türkiye’nin
gözbebeği metropolümüz İstanbul’da sadece bir hastanede (Küçükçekmece Eğitim ve
Araştırma Hastanesi) 5 ayda yaşı 18’den küçük 115 çocuk kadının (35 çocuğun ise
yaşı 15’ten küçük) doğum yaptığının kayıtları gizlenmiş, savcılık tarafından
araştırılmak istenmiş ancak İstanbul Valiliğince izin verilmemiştir. Bir de
bunu İstanbul’un diğer ilçelerini, ülkenin diğer şehirlerindeki henüz ortaya
çıkmamış vakaları düşünün!
Daha
yakın zamanda hafızalarımızda Ensar Vakfı’nda yaşanan skandal tazeliğini
korurken, üzerine geçen yıl hükümet tarafından tecavüz yasası diye
adlandırdığımız bir başka skandal unutulmamışken, dün ortaya çıkan bu iğrenç
tablo artık içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Yetkililerin bu tarz olaylar
karşısında yaptırım uygulamaktan kaçınması bir yana, toplumun da bilgi alma
hakkını elinden almaktadır. Bu çirinliği gün yüzüne çıkartan ve duyurmak için
ses çıkaranlar da açığa alınmaktadır. Yine geçtiğimiz günlerde Diyanet Başkanı’nın
“9 yaşındaki kızlar evlenebilir” ve 2
yıl önce dönemin Diyanet Başkanı “Babalar, öz kızına şehvet duyabilir”
açıklamaları da ne yazık ki unutamayacağımız iğrençliklerdendir.
Kadınlar
ve kız çocuklara uygulanan şiddet ve cinsel
istismar konusunda cezai yaptırımların ne yazık ki caydırıcılığı yok. Birçok
yerde taciz ve cinsel istismar vakalarında, suçluların tahliye edildiği,
serbest bırakıldığına şahit oluyoruz.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca en çok kadınlarımıza değer verilmiştir.
Çünkü muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilmenin en önemli etkeni kadınların
güçlü olmasına bağlıdır. Ancak özellikle son 15 yıldır ülkemizde kadınların
medeniyet anahtarı olarak değil; erkeklerin ihtiyaçlarını giderme aracı, evde yemek yapan, bulaşık yıkayan, çocuk bakan
olgu olarak görülmek istendiğini ve bu konuda bir algı operasyonu yapıldığını görüyoruz.
Buradan
hükümet yetkililerine sesleniyoruz. Artık kadına uygulanan bu iğrençliklere son
verin. Kadınlar değerlidir. Unutmayın sizlerin de annesi, kız kardeşi, eşi var.
Hanginiz annenizin, kız kardeşinizin ya da eşinizin başına bu tür olayların gelmesini
istersiniz? O zaman tüm kadınlarımıza aynı değeri vermek zorundayız. Cennet
analarımızın ayakları altında değil midir? Bu iğrençliklere en ağır ceza
yaptırımları devreye sokulmalı ve bir an önce uygulanmalıdır. Ayrıca halen üstü
kapatılmak istenen tüm iğrençliklerinde gün yüzüne çıkması ve gerekli cezaların
uygulanacağını umuyoruz.
CHP
KONAK GENÇLİK KOLLARI