Türkiye’de siyaset arenasında yer alan her partinin
kendine ait gençlik kolları var. Her partinin sahip olduğu bir ideoloji ve
uğruna mücadele ettiği davası var. Her bir genç partisi adına mücadele ederken
farklı duygular ve beklentiler içerisinde olabilmektedir. İş, siyasi kariyer,
ideolojik hedefler vs vs.
Türkiye’de AKP ve CHP’nin gençleri
arasındaki fark göze çarpıyor! Ancak bu fark maalesef ülkede bağımsızlığını
yitiren hukuk sistemine dayanmaktadır. Neden mi?
1. AKP
gençliği her türlü küfür, zorbalık, tehdit vs. gibi yasa dışı davranışlarda
bulunmaktayken, ne bir gözaltı, ne bir ceza almazken; CHP gençliği ne yapsa
suç, ne yapsa cezalandırılması için pusuda bekleniyor.
2. AKP
gençliği kişiye özel! ne kadar gereksiz faaliyette bulunuyorken, CHP gençliği
halkın ve ülkenin kanayan yaralarında her daim orada yer almaktadır.
3. AKP
gençliğini ne bir şehit cenazesinde, ne bir tecavüz tepkisinde, ne kadın
cinayetlerine tepki koyarken görürsünüz; CHP gençliğini ise her zaman her yerde
görmek mümkündür.
4. Yukarıda
dediğimiz gibi hukuksal işlemlerde eşitsizlik had safhaya ulaşmıştır. Daha
geçen günlerde İzmir Metrosunun İzmirspor durağında yer alan bir heykel üzerine
eylem yaparken, bugüne kadar verilen şehitlerde, Ankara katliamlarında, soma ve
Ermenek facialarında ve daha birçok yerde kılları bile kıpırdamazken, gezide
satırla insan kovalerken, bi kere bile ceza ya da soruşturma geçirmezken; CHP
gençliği demokrasi ve anayasanın verdiği haklar çerçevesinde ne yapsa ya hapsi
boyluyor ya da mahkeme salonlarından eksik olmuyor.
5.
Son zamanlarda mahkeme salonları
incelendiğinde sanırsınızki CHP gençlik kolları yuvasına dönmüş!
Ne yazık ki CHP Gençliği kişiye özel hukuk
içerisinde mücadele vermektedir. Yine de amaçlarından ve yapacaklarından
vazgeçmemekte. En son olarak Buca Gençlik Kollarının sloganına ilişkin üç kişi
hakkında soruşturma açılması konunun son ayağını oluşturmuştur. Buna karşılık
sosyal medya üzerinden AKP’ye mensup gençlerin hakaretleri, küfürlerine kimse
ses çıkarmamaktadır.
Ayrıca bugün yüksek yargı başkanlarının taraflı
cumhurbaşkanının konuşmasını nasıl coşkuyla alkışladığı da malumunuz. Bu yüksek
yargı başkanları bildiğimiz kadarıyla bağımsızlık üzerine yemin eden önemli
insanlar ve ancak görülmektedir ki bağımsızlıkları üzerine şüphe duyulması
gerekmektedir.
Saygılarımla.
