31 Aralık 2017 Pazar

CHP Konak Yılbaşında Çocukları Sevindirdi

CHP Konak Gençlik Kolları her yıl geleneksel hale getirdikleri yılbaşı projelerine bir yenisini daha ekledi.

#MinikAyaklarÜşümesinDiye başlıklı kampanyasını Aralık ayı başında kamuoyuna duyurdu. Aralık ayı boyunca birçok kesimden bu anlamlı proje için destek toplayan CHP Konak Gençlik Kolları, elde ettikleri yaklaşık 100 botu daha önce muhtarlar ve 113 mahalledeki kanaat önderleri aracılığıyla belirledikleri adreslere dağıtımı gerçekleştirdiler. Gece boyunca 3 ekibe ayrılan gençler geç saatlere kadar çalışmalarını sürdürdüler.

Kapılarında Noel Babayı gören çocukların mutlulukları ve şaşkınlıkları gözlerine yansıdı. CHP'li gençler gelecek yıllarda da özellikle çocuklara ilişkin proje ve çalışmaların artacağını ve geleceğin umutlarına verdikleri desteklerden ötürü çok mutlu olduklarını dile getirdiler.

28 Aralık 2017 Perşembe

CHP İzmir İl Gençlik Kongresi’nde Konak Rüzgarı

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Gençlik Örgütü’nün 30 Aralık Cumartesi günü yapılacak olan Olağan Kongresi için Konak Gençlik Örgütü Başkanı Orçun Altanhan adaylığını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Gençlik Örgütü cumartesi il başkanını seçiyor.
Bir adaylık açıklaması da Konak Gençlik Örgütü Başkanı Orçun Altanhan’dan geldi. ‘Yeni ses, yeni soluk, uzlaştırıcı yapı ve kırmızı çizgilerinden
vazgeçmeksizin dik duran, hedeflerinin parti içi kavga değil; 2019 seçimleri olduğu vurgusuyla yola çıktıklarını’ ifade eden Altanhan "Toplumsal olaylara refleks gösteren, sorgulayan, eleştiren aynı zamanda çözüm üreten, sokağın sesi, halkla kopmaz bağları olan bir gençlik başarıyı yakalayabilir. Hele ki; soldan, sosyal demokrasiden yana söz söyleyen bir parti istiyorsak değişimin öncü gücü: GENÇLİKTİR. Gençlik partinin yan gücü değil; ÖZ GÜCÜDÜR” diyerek adaylığını açıkladı.
İzmir’in dağılan yapısını dış etkenler ile değil; İzmir örgütüyle bir araya getirmek isteğini dile getiren Altanhan’a en büyük destek Cumhuriyet Halk Partisi Tire önceki dönem Gençlik Örgütü Başkanı Görkem Çolak’tan geldi. Çolak; ”Bireysellikten uzak bir anlayışın egemen olmasını, İzmir’i İzmir’in gençlerinin örgütlenmesi gerektiğini ve 2019 seçimlerine bölünmüş, ayrışmış değil; sağlam kadrolarla yek vücut olarak girmek için Orçun yoldaşım adına adaylığımdan çekiliyorum. Dik duruş bazen aday olmak değil, parti gençliği için fedakar olmaktır. Önemli olan BİREYLER DEĞİL; CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENÇLİK ÖRGÜTÜDÜR” dedi.
Altanhan son olarak,
“Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var; ondanız.” şiiriyle tüm genç yoldaşları Cumartesi saat 13.00’da Eşrefpaşa Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’ne davet etti.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Altanhan, Konak Gençliğe tekrar aday

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Konak Gençlik Örgütü'nün 3 Aralık’ta yapılacak olan Olağan Kongresi için mevcut ilçe başkanı Orçun ALTANHAN yeniden adaylığını açıkladı. 

2012’den bu yana gençlik örgütünde çeşitli görevler alıp, 2015’teki Olağan Gençlik Kongresi'nde başkanlığa seçilen  ALTANHAN: ‘Seçimde vermiş olduğumuz en büyük vaat ile, gençliğin tek yumruk şeklinde hareket etmesi ve ayrışmaların olmadığı bir Konak gençliği hayaliyle; kaybeden liste ve kazanan listeyi harmanlayarak ortak bir liste oluşturduk. Bütün gençliğin kendisini içinde gördüğü bir Konak yarattık. Bu ortak yönetim ile daha güçlü ve omuz omuza mücadele etmeyi başardık. Bu mücadelemiz katlanarak devam edecektir’ dedi.
Altanhan, referandum seçiminde, Türkiye gençliğinin %64’ünün Gezi Ruhuyla, Konak’ta vücut bulmasını sağlayarak, yeni dönemde de yoldaşlarıyla birlikte elinden gelenin fazlasını yapacağına değindi.  
Cumhuriyet Halk Partili olsun olmasın her gencin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu ve mücadele etmek için fikirlerini özgürce beyan edebilmeleri için gerek aktif siyasetin içerisinde gerekse projeler üretip var olmak isteyen herkese yoldaşlarıyla beraber kucak açtığını ve böyle devam edeceğini ifade etti. 

Ayrışmanın Cumhuriyet Halk Partisi ve ülkemize yeterince zarar verdiğinin artık zamanın; tek yürek, tek yumruk, tek vücut olma zamanı olduğunu vurgulayan ALTANHAN tüm genç yoldaşlarına birlik beraberlik çağrısı yaparak bu mücadele de herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

"Toplumsal olaylara refleks gösteren, sorgulayan, eleştiren aynı zamanda çözüm üreten, sokağın sesi, halkla kopmaz bağları olan bir gençlik başarıyı yakalayabilir. Hele ki; soldan, sosyal demokrasiden yana söz söyleyen bir parti istiyorsak değişimin öncü gücü: GENÇLİKTİR"
Gençlik partinin yan gücü değil; ÖZ GÜCÜDÜR.

Geçen dönem Konak genelinde 12 genç kongre delegesi varken bu dönem yapılan mahalle seçimlerinde bu sayıyı 47’ye kadar çıkardık. Yeterli olmasa da önemli bir başarı olduğunu düşünüyoruz. Ana kademe kongresinde yönetim ve il delegeliğinde 17 genç yoldaşımızla temsil edilmemiz gençlerin birlik olduğunda neler başarabileceğinin en önemli örneğidir. Yeni dönemde gençlik daha örgütlü çalışarak hem delegasyonda hem de temsil noktasında bu sayıları iki katına ve hatta daha fazlasına çıkarmak, gençliğin sesinin daha gür bir şekilde yükselmesini sağlamak en büyük hedefimizdir.

Dillerinden gençliği düşürmeyen fakat eyleme gelindiği noktada gençleri yok saymaya çalışanlara ve var olan olumsuzluklara karşı tepki göstermeyen kişilerin olumsuzluk yaratanlardan hiçbir farkı yoktur.  Bu dönem ana kademe kadın örgütümüz ve gençlik örgütümüzün uyumu sonucunda  en güzel dönem yaşanmıştır.

Gücümüz birlikteliğimizden gelir sözü ile gerçek mücadelenin içimizde değil AKP faşizmi ve tek adam diktasına karşı olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu süreçte Gençlik Örgütü Başkanlarımızın saçma sapan bahaneler ile yargılanmalarını eleştirmek için Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan talep ettiğimiz Çapulcu Odası, Milli Eğitimin yerle bir olmasını eleştirdiğimiz ve tabut ile cenaze namazını kıldığımız, üzerine de helva kavurup dağıttığımız eylemimiz hem buna, hem de mizahı da siyasetin içerisinde tutup güldürürken düşündürdüğümüze  en güzel örneklerdir.

Man’lara yuva yapanlara karşı, yeni dönemde de hep birlikte faşizme karşı omuz omuza mücadeleye bizler varız siz de var mısınız?

Başka Bir Gelecek mümkün diyen tüm genç yoldaşlarımızı 3 Aralık 2017 pazar günü kongremize bekliyoruz.


***
Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var; ondanız.

***

KONGRE TARİHİ VE YERİ:
3 ARALIK 2017 PAZAR 11.30
EŞREFPAŞA SELAHATTİN AKÇİÇEK KÜLTÜR MERKEZİ

27 Ekim 2017 Cuma

GENEL ANLAMDA HASTALIĞIMIZ

Parti içinde büyük bir hastalık haline gelen bölünme, ayrışımcılık, partimizin yegane sorunlarından biridir. Bu sorunlar örgütün her kademesinde görülmekte ve tedavi için hiçbir caba gösterilmemekte. Bu sorunlar nasıl oluşuyor, niçin oluşuyor, oluşmasına sebep olan etkenler nelerdir? Bir örnek ile konuya girmek istiyorum: Bölünme kişilerin kendi iktidarlarını yaratma ve bir söz sahibi olmalarını istemekten meydana geliyor. Örneğin; Herkesin mahallesindeki dernekler, bir şehir ve o şehrin her köyünün bir derneği vardır. Bir yandan bir yerde söz sahibi olmak isterken aslında bizler ayrışıyoruz ve bölünüyoruz. Bu nedenle azınlık bir hal almaya başlıyoruz. Söylemde herkesin istemi emek iken asıl emeğe bu şekilde ihanet ediyoruz. Yani kendimiz ile çelişiyoruz. Bölündükçe küçülüyoruz, küçüldükçe azalıyoruz ve bir bakıyoruz yok olmuşuz! Ortak paydaları taşıyan kültürlere sahibiz ortak maneviyatlarımız var.Ancak; bir yerde toplanamıyor ve ayrışıyoruz. o O da şundandır ki 'söz sahibi ben olayım'istemi. Önemli olan söz sahibi olmak değil; bir arada durabilmektir! Bir arada durduğumuz zaman söz sahibi kişiler değil toplumumuz olur. Az önce de dediğim gibi, ortak paydalar taşıyan kültürlere sahibiz ve ortak maneviyatlarımız var. Bu gidişatın bir örneği de parti içinde yapılan siyasi çalışmalarda bulunmakta. Genel anlamda faşizanca yöneten bu iktidardan kurtulmak istiyoruz.Ancak bir yandan kendi içimizde ayrışıyoruz. Konuya en alttan başlamak gerekir ise; örgüt içinde yapılan seçimler, seçimlerin getirdiği kongreler. Ayrışan örgüt bireylerinin genellikle ayrışma sebepleri ya söz sahibi olabilmek ya da karşısındakini sevmediği için ayrı bir oluşum kurmak. Ancak farkında değiller ki hiç sevmedikleri, tavsiye etmedikleri bir modele yol açıyorlar. Bilinçli örgüt yapısı ile bilinçli bir örgüt elde edilir. Bilinçli bir örgüt ise bilinçli bir kongre geçirir. Aslında bölünmek yerine kendi iktidarlarımız için odaklamamız gerek. Konumuzdan sapıp birbirimiz ile ayrışmanın bölünmenin temellerini atıyoruz. Peki bu sinsi hastalığı kim tedavi edecek? Bu hastalığın tedavisi bizleriz. Bizler bu vatan uğruna şehit olmuş dedelerimiz gibi bir bütün olup bütünlüğü sağlayıp genel merkezimizin propagandasını hep bir ağızdan alanlarda ter akıtarak insanlara anlatmalıyız. Bunu başardığımız taktirde ortada ne hastalık kalır ne de faşizanca yöneten bu iktidar kalır.


CHP KONAK GENÇLİK ÖRGÜTÜ
ÖRGÜT VE ÖRGÜTLENEMEDEN SORUMLU BŞK.YDR
MERT KORKMAZ



13 Ekim 2017 Cuma

MAHALLE BAZLI SİYASET-SİYASETTE GENÇLİK

                             MAHALLE BAZLI SİYASET-SİYASETTE GENÇLİK

Eminim pek çoğunuz mahalle bazlı siyaset
 derken neyi kast ettiğimi anlamadı!

Mahalle bazlı siyasetten kastım 'mahallelerde şişirilerek üye yapılmış insanların oluşturduğu bloktan' oluşur. Aslında bu blokların çoğunun parti ile bir alakası yoktur! Çünkü  mahallesinde veya çevresindeki siyaset ile uğraşan bir eşinin dostunun vasıtası ile üye olmuş ve delege seçiminde ‘DELEGE AĞALIĞI' dediğimiz sistemin bir parçası olurlar.

Peki bizler ne ile savaşıyoruz?

BIZ GENÇLERİN bu soruya cevabı; AKP faşizminin sistemine karşı savaşıyoruz. 
Bizler bu sisteme karşı savaşırken ‘DELEGE AĞASI’ dediğimiz insanlar bu sistemin bir ayakçılığını parti içerisinde kendileri yapmıyorlar mı diye soralım!

Peki biz savaşanlar kim oluyoruz?

Yaşım itibari ile kendimi ve çektiğimiz sıkıntıları dile getireceğim biraz da! Bizler partinin seçim dönemlerinde bayrak asan, sabahlara kadar çalışmalar yapan, seçimlerden sonra siyasi anlamlarda sokaklarda eylem yapan, günümüzün %70’ini siyasi kulvarlarda harcayan ve ilçemizde örgütlenen gençleriz. Aslında yazmaya devam etsem çok yazacak şeylerimiz var ama lafı da çok uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Biz partinin emektar, cefakar gençleriyiz.

Biz gençlerin parti büyüklerimizden bir tek isteği var, kendi menfaatlerini, egolarını, çıkarlarını bir kenarı bırakıp parti içinde delegasyon da sarfettikleri çabayı genel siyasette ve parti içinde sarfetmelerini istiyoruz. 

Müzdarip olduğumuz bir konuda aslında emek veren gençlere kontenjan açılmaması.

 Bizler sizler gibi balon üyeler yapıp bir yerlere gelmek istemeyip, gerçek demokrasi olan parti içinde aktif olan, ne yapacağını bilen üyeler ile sağlıklı bir parti tabanı oluşturmak istiyoruz!

Balon üyeler yapıp sadece kendi çıkarlarımız için kullanmak yerine, iktidara bizleri taşıyacak bireyler ile oluşturmak istiyoruz!

 Demokrasi günümüzde bu derece tecavüze uğramışken bizler de bu düzeni değiştirmeye çabalayan korkusuzlardan olmaya çalışıyoruz. 

Emekten yana emek veren insanlar ile sağlıklı bir parti yapısı kurmak istiyoruz.
Sevgili genç arkadaşlarım bizler bunlardan müzdaribiz ve biz bu değişimin temelini  Konak’ta artık! Hedefimiz başarmak için  olumlu bir şekilde de ilerliyoruz! Hem de ZİNCİRLERİ KIRA KIRA omuz omuza gençler el ele. Yaktığımız bu meşaleyi partinin her bir kademesinde görmektir en büyük dileğimiz.
Siz olmadan bir eksiğiz, gelin mücadeleye ortak olun!


                                                                                    CUMHURİYET HALK PARTİSİ KONAK                                                                                                İLÇE GENÇLİK ÖRGÜTÜ ÖRGÜT VE
                                                                      ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI

                                                                                                MERT KORKMAZ

18 Eylül 2017 Pazartesi

Canpolat: UMUT!

UMUT
Doldur içini dumanla Yansın ciğerlerin Geçmişe mi üzüleyim geleceğe mi Geçmiş karanlık Kimi çocuk kıyıya vurmuş Kimisi evinde ölü bulunmuş Ben, biz, onlar Bizler sadece kurtulanlar Doldur içini ölümle Yansın ciğerlerin Gelecek karanlık Kaldır başını dik dur Aydınlık yarınlar bizim Susma yarınlar için susma ki Gelecek Yarının çocuklarına Umut olsun

Zübeyde CANPOLAT
CHP Konak Gençlik Kolları
Sivil Toplum Kuruluşlarından
Sorumlu Bşk.Yrd.

28 Ağustos 2017 Pazartesi

Mutlu: Sivas ve Erzurum'dan, Çanakkale'ye Uzanan Kardeş Türküleri


CHP 2 gün önce Çanakkale'de #adalet Kurultayını topladı. Bu bizlere Cumhuriyetin kuruluş yıllarına Erzurum ve Sivas Kongrelerini anımsattı.

Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti tarafından hain ilan edilmiş ve yakalanmasını istemişti. Ancak, o bu zorbalıklara boyun eğmedi, Anadolu'ya sığındı ve güvendi. Anadolu ise bugünün Türkiye'sinin yaratılmasını sağlayan topraklardı. Kuvayi Milliye ruhunun biraraya geldiği harika zamanlardı. Yıllar önce ne internet, ne televizyon vardı. Sadece telgrafla tüm haberleşmeler sağlanıyordu. Günümüzde ise her türlü imkan var ancak ne yazık ki aynı başarıyı sağlayamıyoruz hatta zararına kullanıyoruz desek yanlış olmaz sanıyorum.
O yıllarda tüm halk seferber olmuş, Cumhuriyet için Mustafa Kemal'e omuz vermiş, göğüs göğse düşmanla hem içte hem dışta savaşmıştı. Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazı, Göçmeni, dili, dini, ırkı, cinsiyeti farketmeden bir araya gelmeyi başarmışlardı. Peki saydığım bu gruplar neden birbirine düşman oldular? Neden yan yana bir araya gelemiyorlar? O zamanla bu zaman arasında ne fark var?

2 gün önce Çanakkale'de bir araya gelen insanlar bizlere bir #BaşkaGelecekMümkün dememizi sağladı. Yine bir başka "Kemal" çıktı ve #adalet Kurultayı'nı bir araya getirdi. Orada farklı kültürlerden, farklı düşüncelerden, farklı kesimlerden insanlar yan yana oturuyor, sohbet ediyor, çay içiyor ve ülke meselelerini konuşuyorlar. Tıpkı Erzurum ve Sivas Kongreleri toplanmadan önceki zamanlardaki gibi adaletsizliklere çare arıyorlar. Başarılı olunur olunmaz bilemeyiz ancak bu bile aslında Kuvayi Milliye ruhunun halen var olduğunu bizlere anlatıyor. Kim bilir bu mücadelenin sonunda yeni türküler doğar ve nesilden nesile akar gider, bizlerde büyük bir şevkle seslendiririz.

Teşekkürler CHP,
Teşekkürler Kemal Kılıçdaroğlu,
Teşekkürler Çanakkale,
Teşekkürler Anadolu,
Teşekkürler Türkiye,
Teşekkürler Halkların Kardeşleri,
Teşekkürler tek derdi #adalet olanlar,
Teşekkürler Kuvayi Milliye!

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Taş: Sevgi ve Emek


Sevgi ve Emek
Sevgi ve emek kazanacak diyeceğiz, hak edenler hak ettiğini alacak diye haykıracağız. Gençliğin üzerine düşeni yapacağız fazlasıyla, yitip gidenleri anacağız, kaybettiğimiz tüm değerler adına konuşacağız, mikrofonlardan Ali İsmail Korkmaz olacağız, kürsülerden Ethem, Abdullah, Berkin gibi sevgi diyeceğiz, onların adına kardeşliği emekle harmanlayacağız Yasin'i Fırat'ı Eren'i anacağız ideolojileri kimlikleri bir tarafa bırakıp anneler ağlamasın evlatlarına sarılsın topraklarına değil diyeceğiz bunları söylerken yaptığımız hatalarla yüzleşmeyide ihmal etmeyeceğiz elbette siyasette eleştirdiğimiz büyüklerimiz gibi olmayacağız dedik ama her seçim dönemi delegasyon için makam ve mevki için ya bir birimizi kırdık yada küsüp bir daha yan yana gelmedik en acımasız dönemlerde bir olamadığımızdan hep Yok olmaya yüz tutar olduk bunu için önce parti içinde gençliğin Barış sesi olacağız daha sonra tahir elçi gibi ülkeye barış haykıracağız Veli'nin annesini ittirmeyeceğiz mesela bir daha berkinin annesini kolunu kırdırmayacağız Nuriye ve Semih'i ölüme terk ettirmeyeceğiz mesela cumartesi annelerine evlat olacağız işkencede zülüm görmüş beden olacağız ellerine kına sürülüp asker ocağına gönderilen mehmet olacağız hiç korkmadan hiç yılmadan yıkılmadan genç ölümler olmasın diye haykıracağız ağıtların hangi dilde olduğunun hiç bir anlamı yok diyeceğiz her dilde aynı kapıya çıkar tüm ağıtlar ağıt yakmasın diye analar bunun için sevgi ve emek tohumları ekeceğiz tüm yurda en büyük projemiz olacak çocuklarımıza büyük bir anımız olacak düşmanlığı nefreti kini ölümü öldürmeyi Ohalde KHK 'lar ile yasaklanmasını talep edeceğiz barış kardeşlik demiyoruz artık adına sevgi ve emek diyoruz vurulmuş gençler adına gençliğin yeri kara topraklar değil bugün yaşlanmış bedenlerin işgal ettiği o yerler olacak diyeceğiz hadi gelin genç arkadaşlar el ele verip artık son bulsun ölümler diyelim Berk'in den Eren'e Ceylan'dan Yasin'e medeniden Uğur'a İsimlerini yazmadığımız tüm çocuk ve gençler adına sevgi ve emek tohumları ekelim çokça kızıp üzdüğümüz babalarımız ve annelerimizin Hatırına ... Çocukların gençleri özgürce gezip gülüp eğlendiği bir ülke olmak umuduyla yaşamını kaybetmiş tüm çocuk ve gençlerin anısı önünde saygıyla eğilerek kan ve göz yaşının aktığı topraklarımızda sevgi ve emeği örgütleyerek Daha güzel bir toplum yaratma öngörüsüyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum . Cumhuriyet Halk Partisi Konak İlçe Gençlik Kolları Sekreteri Engin Taş

15 Ağustos 2017 Salı

KORKMAZ: Gençlerden Delege Savaşçılarına


Merhaba, Ulu Çınar Cumhuriyet Halk Partisinin emekçi, cefakar üyeleri.

Ve merhaba, kongre zamanları emekten bahsedip; partimiz için ter akıtmamış delege savaşçıları!

Bizler bu onurlu mücadelenin fedakar ve cefakar kısmı olan gençlerden bir kaçıyız sadece. Sizin gözünüzde sadece kongrelerde kota, seçimlerde direk tepelerinde bayrak asan, seçim dönemlerde karşı grupların tacizine darbına uğrayan gençleriz…

Alanlarda gençlerden bahsedip, sıra pratiğe geldiğinde kendi çıkarları için gençleri görmezden gelen sizlere sesleniyoruz;

Bizler bu genç yaşımızda ailemizden, hayatımızdan fedakarlıklar yaparak gönül verdiğimiz partimiz için ürettik, çalıştık, çabaladık ve ter akıttık. Bizleri bu gözde gören sizler kongre zamanlarında ilçe eylemleri ve etkinliklerine katılma kararı alırken bizler görev öncesi ve görevde olduğumuz o iki yıl boyunca her günümüzü o şekilde geçirdik.

Bizler ürettikçe sizler geride durdunuz, birçoğunuzun bahanesi isimler! Bu partide önemli olanın kişinin kendi emeği ve ideolojisi olduğu ortadayken; kimsenin birilerinin adamı olmasına isimlere takılmasına ve bunları bahane olarak kullanmasına anlam veremiyorum!

Bizim kavgamız ne delegasyon, ne kongreler, ne de yöneticiliktir. Görevimizden önce de bayrak astık, yönetici olduktan sonra da astık ve asmaya devam edeceğiz.

YA SİZ?

Bizim kavgamız dün Mahir, Hüseyin, Eren, İbrahim, Abdocan, Berkin, Cumartesi anneleri…
Bugün kavgamız hem dünün hem de bu günün değerleri olan; Cumhuriyeti, laikliği, Nuriye’yi ve Semih’i, adalet ve emeği savunmaktır.
Bizim kavgamız emperyalizm ile yönetilen bu faşist düzenin karşısında durarak mücadele etmektir.
Bizim kavgamız; hak, hukuk, adalet iken,
Sizin davanız; kongre, delegasyon, menfaat içindir!
Bizim derdimiz çocuklarımıza güzel bir gelecek iken,
Sizin derdiniz partinin yolunu bilmeyen çocuklarınıza iş içindir!
Bizim en büyük derdimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği ilke ve inkîlaplarını korumak ve yaşatmaktır.

Umarız ki bunu kendi çıkarlarınızın önünde tutar ve kongrelerden öncede partiye gelmeyi denersiniz.


                                                                                             Mert KORKMAZ
                                                                                       Cumhuriyet Halk Partisi
                                                                                    Konak İlçe Gençlik Örgütü
                                                                           Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Bşk.Yrd.
                                                                               

13 Ağustos 2017 Pazar

CHP KONAK GENÇLİK’TEN “GENÇ DÜŞÜN KAMPI”

CHP Konak Gençlik Kolları önderliğinde, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de desteğiyle, Seferihisar’ın Doğanbey beldesi’nde, “adalet” yürüyüşü, öncesi ve sonrası yaşanan süreçlerin de değerlendirildiği “Genç Düşün Kampı” gerçekleştirildi. Özellikle referandum sürecinde çalışmalara destek olan, katkı koyan kişilere bir teşekkür anlamı da taşıyan kamp sonucunda bir sonuç bildirgesi hazırlanarak, genel merkeze gönderildi.

Kamp sürecinde CHP Konak İlçe Başkanı M.Şakir Başak, 3 gün boyunca gençlerle bir arada oldu ve tecrübelerini, tespitlerini paylaştı. Kampa birbirinden önemli isimlerde destek oldular. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Katip üyesi Özcan Purçu, Cumhuriyet gazetesi İzmir eski temsilcisi Serdar Kızık, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Konak Kent Konseyi Başkanı ve Konak Belediye Meclis üyesi Hamit Mumcu, kampta gençlerle bir araya gelerek hem kendilerine yöneltilen soruları tüm içtenlikle cevapladılar, hem de tavsiyelerde bulundular.

Kampın birinci gününde gençler ilçe başkanı M.Şakir Başak ile bir araya geldiler. M.Şakir Başak; “Ben bir ağabeyiniz, bir yoldaşınız, bir baba, bir yurttaş, bir CHP’li olarak 25 gün boyunca Genel Başkanımız ile birlikte kesintisiz yürüyüşte yer aldım. Bu yürüyüşte şunu gördüm. Sinmiş insanlar, korkularını attılar. Ve bunu söylerken de partilerüstü bir anlayışın o yürüyüşte var olduğunu buradan belirtmek istiyorum. Her düşünceden, her partiden, her milletten, her inançtan, her etnik kimlikten insanların bulunduğu bir yürüyüş oldu. Şunu anladık. Aslında o kadar çok ortak paydamız var ki; ancak 1980 darbesiyle birlikte bizi öyle bir noktaya getirmişler ki, komşunun komşuya selam vermediği hal almışız. Bu yürüyüş bizlere unuttuğumuz değerleri hatırlamamızı sağladı ve hatırlattı. Yolda yürürken sorunlu dedikleri yerlerde, işte size saldıracak dedikleri yerlerde, öyle insanlarla karşılaştık ki, çay demlemiş bardakla yürüyenlere çay dağıtıyor. rada öyle bir renk vardı ki; Malazgirt vardı, Çanakkale’nin rengi vardı, Kurtuluş Savaşı’nın rengi vardı, Kıbrıs’ın rengi vardı. Yani bu Cumhuriyet’i bizlere veren ecdadın torunları bu yürüyüşteydi. Onun için ‘öncesi ve sonrası’ diyorum” diyerek adalet yürüyüşündeki yaşadıklarını anlattı.

Kampın ikinci günü ise ziyaretçi ve konuk akınına uğradı. İlk olarak Cumhuriyet Gazetesi İzmir eski temsilcisi Serdar Kızık kampa konuk olarak katıldı. “Gazetecilikte Yozlaşma Süreci, Medya - Ticaret İlişkileri ve Gazeteci Tutuklular” konusunun tartışıldığı bölümde Kızık görüşlerini paylaştı. “Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet Halk Partisi birbirine yakın kurumlar. Biliyorsunuz her ikisinin kurucusu da M.Kemal Atatürk. Cumhuriyet Gazetesi, ulusal Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen, İstanbul’daki matbaalarını Atatürk’e destek vermek için açan, Kurtuluş Savaşı’nın içerisinde doğmuş, dolayısıyla da adını koyan M.Kemal Atatürk olmuştur. Cumhuriyet Gazetesi nedir? İlkeleri vardır, Cumhuriyet’in fikri ve felsefesi vardır, Atatürk’ün ilkelerini ve devrimlerini savunan bir gazetedir. Misyonu kuruluşundan bugüne kadar böyle olmuştur. Cumhuriyet gazetesinin sahibi her ne kadar vakıf olarak gözükse de, gerçek sahipleri her zaman okurları olmuştur. 1992 yılında gazeteye bir operasyon düzenlendi. Okuyucular da tak diye bu duruma el koydular. Tiraj 70 binlerden, 25 binlere iniverdi. Tiraj inince operasyonları yapanlar daha fazla dayanamadı, teslim oldular ve gazetenin başına tekrar bizler geldik. Şimdi de yine gazetede, anlattığım ölçüde olmasa da, benzer bir tavır değişikliğine gidildiği için ben de buna kişisel olarak tepki koydum. Cumhuriyet’in ilkeleriyle oynamayın, Cumhuriyet’i bir Radikal gazetesine ya da Taraf gazetesine dönüştürmeyin; Cumhuriyet, Atatürk’ün paralelinde devrimci çizgide yürüsün. Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri, gazetecileri FETO’cu diye içeri atıldılar. İçeri atılan arkadaşların Hakan Kara, Güray Öz gibi isimlerin hepsinin Fetoyla Metoyla alakası yok. İddianameye bakılırsa bu isimler Feto’yu destekliyormuş, PKK’yı destekliyormuş, falan filan bunların hepsi yalan. İddianame baştan aşağı yalan. Dayanaksız, asılsız, mesnetsiz bir iddianamedir. İlk duruşmaya çıktıklarında arkadaşlarımızın büyük bir bölümü tahliye oldu, 5 kişi içeride kaldı. Onlarda Eylül’de yapılacak duruşmada tahliye olacaklarına inanıyorum. Savcılar, arkadaşlarımıza diyor ki; ‘siz Cumhuriyet gazetesinin çizgilerini değiştirmeye mi çalışıyorsunuz.’ Bunu dava konusu yapıyor. Bu savcının işi değildir. Bir gazetenin duruşunun şu olup bu olmaması o savcının görevi de değildir. Bu bir suçta değildir, yargılama konusu da yapılamaz” dedi ve yaklaşık 45 dakika süren toplantı içerisinde gençler de, merak ettikleri soruları kendisine yönelterek cevaplar aradılar.

Kampın 2.günün 2.bölümünde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer birlikte konuk oldular ve soruları yanıtladılar. Söze ilk olarak Soyer başladı. Soyer, toplamda 7 gün yer aldığı adalet yürüyüşündeki 3 farklı gözlemini gençlere aktardı ve bundan sonra yapılması gerekenlere değindi. Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ise, öncelikle gençlerin, böyle bir çalışmaya öncülük etmesi ve kendisini de davet etmelerinden duyduğu heyecanı ve memnuniyeti dile getirmesinin ardından 26 Ağustos da Çanakkale’de başlayacak olan ve 4 gün sürecek, “adalet kurultay”ı hakkında bilgiler verdi.
Günün ve kampın son konukları CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Katip Üyesi Özcan Purçu ile Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş oldu.

Kampın son gününde ise, Konak Kent Konseyi Başkanı ve Konak Belediye Meclis Üyesi Hamit Mumcu konuk olarak katıldı. Gençler, kampın genel olarak değerlendirilmesini yaptıktan sonra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerine yönelik, bilgiye dayalı siyaset yapılmasına ilişkin nasihatin baz alarak “Genç Düşün Kampı”da, değerlendirmelerden ve önerilerden oluşan sonuç bildirgesi ve yol haritası oluşturarak genel merkeze gönderdiler. 

2 Temmuz 2017 Pazar

Konak'ta Madımak Anması

CHP Konak Gençlik Kolları ve  Konak Kent Konseyi ortaklığında 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Anması yapıldı.

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş,  Konak Emekli-Sen Başkanı Kadir Altanhan'ın da katıldıgı anma programı büyük bir kalabalıkla Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nden Gündoğdu Meydanı'na yürüyüşle başladı. Yürüyüş esnasında 'Hak,Hukuk,Adalet' ve Gezi Şehitleri, Siyasi ve Gazeteci Tutuklular, Soruşturma Açılan gazeteler için Adalet sloganları atıldı.

Program sonrasında İzmir Müzisyenler Derneği'nden Yaz Cem'i ve Mahalleden Arkadaşlar Gruplarının deyiş okumalarıyla devam etti. Bu sırada Madımak'ta yitirilen canlar ve tüm Türkiye- tüm İnsanlık için 'Adalet ' dileyerek Dilek Balonları uçuruldu.

33 Canı temsil eden meşalelerle birlikte #Adalet sloganları atılarak anma programı son buldu.



12 Nisan 2017 Çarşamba

Konak Gençlik'ten Gençlere Mektup Var!


Değerli parti büyüklerim, genç yoldaşlarım ve basın emekçileri.

Bugünkü basın açıklamamızın konusu: Koyverme Oy Ver!

Özellikle Cumhurbaşkanlığı ve Kasım seçimlerinde sandığa gitmemeyi tercih etmiş yurttaşlarımız ve yine 16 Nisan Referandum günü ilk oyunu kullanacak olan kardeşlerimiz; umudumuz var. Yılmayın, korkmayın, ‘tek bir oyla mı değişecek’ diye düşünmeyin. 

Çünkü tek bir oyla Başka Bir Gelecek Mümkün

17 Nisan sabahı daha aydınlık, daha özgür ve daha huzurlu bir güne başlayacağız. Bunun için özellikle genç arkadaşlarımıza büyük sorumluluk düşüyor. 
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; 
Türk Genci, devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimi ve devrimleri benimsemiştir.

Tıpkı Gezi Ruhundaki gibi tüm inanç ve kararlılığımızla oylama başlar ve biterken sandıklara sahip çıkalım. Kediler trafolara giremesin. Hatta biz trafolara da sahip çıkalım. Ama bu defa kediler de bizden yana.

 Aydınlık bir ülke için, yaşanabilir bir Türkiye için gideceğiz sandıklara. İşsizlikler bitsin, terör son bulsun diye oy vermeden geçmeyeceğiz bu Pazar.
Yaşanabilir bir Türkiye’yi biz gençler yeniden inşa edeceğiz.

Geçmiş seçimlerin aksine gençler olarak sandıklarda %100 katılımla; Tek Adama geçit vermeyeceğiz.
Özgür, demokratik, laik ve çağdaş bir ülke için görüşünüz ve partiniz ne olursa olsun, #Hayır lı günler de buluşalım diyoruz!

Ve son sözü Nazım’a bırakıyoruz!

Yok öyle umutları yitirip
Karanlıklara savrulmak!
Unutma; aynı gökyüzü altında,
Bir direniştir YAŞAMAK…

17 Mart 2017 Cuma

CHP Konak Gençlik'ten seçime özel "#HAYIR'dır İnşallah" şarkısı ve klibi


CHP Konak İlçe Gençlik Kolları, referandum tarihinin açıklanmasının ardından kadınların öncülüğünde çalışmalara başladılar. Geçmişte "Evet" diyen ülkelerdeki çirkinlikleri ve özellikle de kadınlara yapılan zulmü göz önüne getirerek çalışmalarını sürdürdüler. #HAYIR çalışmalarını bir seçim şarkısıyla desteklemek isteyen gençler, kendi şarkılarını yazmak için yoğun bir çalışmanın içine girdiler.

Tüm Türkiye'ye ve her kesime dokunabilmek için yazılan şarkıya, herkesin en az bir kere izlediği ve izlemekten büyük zevk aldığı "Hababam Sınıfı" filminin sevilen müziklerinden "Hayırdır İnşallah"ın melodisinin seçim için uyarlamasını yaptılar.

Yaptıkları şarkıda Ulu Önder Atatürk'ü unutmadıklarından, ayakkabı kutularına, gemiciklerden teröre, çocuk istismarından kadın cinayetlerine, toplumsal sorunların tamamına değindiklerini belirten gençler, 15 yıldır AKP hükümetinin yanlış politikalarını eleştirdikleri şarkıda, referanduma sunulan Anayasa'nın, Dikta Anayasa'sı olduğunu ve şarkı eşliğinde #Hayır'ı anlatmaya çalıştıklarını ifade ettiler. 

Bir çok kesimin yoğun takdirini ve beğenisini kazanan şarkının klibi aşağıda verilen linktedir. 

16 Şubat 2017 Perşembe

Mutlu: Biz halkın gönlünde kürsüler kuracağız



Referandum için tarih belli oldu. Vatandaşlar 16 Nisan tarihinde sandık başına gidecek. Bir yandan referandumdan ‘Evet’ mi yoksa ‘Hayır’ mı çıkacak merakı sürerken, diğer yandan partiler ve sivil toplum örgütleri kendi görüşlerini anlatmak için çalışmalara hız verdi. CHP Konak İlçe Gençlik Kolları ise referandum çalışmalarına iki ay önce başladı. CHP’de mahalle delegeleri çalışmalar sırasında önemli bir görev üstlenecek. CHP Genel Merkez’in aldığı kararla birlikte alanlarda çalışmalar CHP logosuyla değil, Türk bayrakları ile yürütülecek.


TARİHİ İNCELİYORLAR
Bu süreçte geçmişte başarılı olmuş metotları incelediklerini ifade eden Mutlu, farklı görüşten insanları bir araya getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Mutlu, “CHP’nin tarihine baktığımızda sokaklarda halk kürsüleri kurulurmuş, mahallelere gidilir ve saygı çerçevesi içerisinde kavga etmeden farklı görüşler bir araya gelerek sohbet ederlermiş. Bu süreçte Evet savunanlar da Hayır savunanlar da bir araya gelecek ve kavgasız, gürültüsüz bir sohbet ortamı gerçekleştireceğiz. Fikirlerini anlatan insanlardan tek bir isteğimiz olacak; kendisinden sonra bir kişiyi dinlemesi. Belki insanların düşünmesi için fırsatı yaratacağız” dedi.

DELEGELER ÖN PLANDA
Referandum sürecinin parti üstü bir durum olduğuna dikkat çeken Mutlu şu ifadeleri kullandı: “Mahalle delegelerimiz ön plana çıkacak. Çünkü insanlar kendi bölgesindeki insanları daha yakından tanıyor, atmosferini biliyor. Bunun bize bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu seçim Türkiye’nin geleceği için çok önemli. Bu sürece farklı yaklaşmalıyız. Bu parti üstü bir olay. AKP, CHP ya da MHP olayı değil. Referandum da Hayır çıktığında ne AKP devrilecek ne de CHP üste çıkmış olacak. AKP yine tek başına iktidar olmaya devam edecek. İnsanlara bunu anlatmamız lazım. ‘Hayır’ çıktığında Tayyip Erdoğan gidecek değil.”
ÇALIŞMALAR İKİ AYDIR SÜRÜYOR
Bu süreç için çalışmalarının iki aydır sürdüğünü vurgulayan Mutlu, referandum tarihi belli olduğu için daha somut adım atacaklarını belirterek, “Yeni Anayasa Referandumu’nun meclisten geçmesinin ardından bölgemizde yer alan diğer partilerin gençlik kollarını, dernekleri, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, öğrenci ve fikir grupları da dahil olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşa davet göndererek, süreçte parti üstü hareket edebilmek için neler yapılabileceğimize yönelik “Anayasa Değişikliği’nde Söz Gençlik’te” konulu forum gerçekleştirdik. Yaklaşık 1 ay önce planlanan forum, İzmir Adliyesi’ne yaşanan patlama sonrası iptal etmiş ve gecikmeli olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

‘ALANLARA İNDİK’
Mutlu, genel merkezin parti bayraklarıyla değil, Türk bayrağıyla sahaya çıkma kararı aldığını ve bu kararın olumlu sonuçlar getirdiğini söyledi. Mutlu, “Böyle bir hamle yaptık. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hatalarımız oldu onlardan ders alıyoruz. CHP logosuyla alanlarda olmayacağız. Bu bir parti seçimi değil rejim seçimi. Bu şekilde insanlar daha çok ilgi göstermeye başladı. Referandumda ‘Hayır’ çıksa bile biz elimizden geleni yaptık demeyeceğiz daha çok çalışacağız. Erken seçim kararı çıkabilir. Hayır diyenlere karşı bir duruş var. İşten atılıyorlar, gözaltına alınıyorlar. Tarafsızlık deniyor ama ‘Evet’ diyenler yerli yerinde” şeklinde konuştu.
‘İKİ KONU ÇOK ÖNEMLİ’
Sosyal medya ve sokakta yürüttükleri çalışmaların çok önemli olduğuna değinen Mutlu sözlerini şöyle tamamladı: “Sosyal medyada da alanlardan farklı değiliz. Yine parti, kurum ya da kuruluş logosu kullanmadan tüm ‘Hayırcılar’la çalışmalar yapıyoruz. Sadece internette olan sokağa çok fazla çıkmayan bir kitle var. Onlara bu şekilde ulaşmaya çalışıyoruz. Bunun dışında sandığa gitmeyen çok sayıda insan var. Geçtiğimiz seçimde bununla ilgili doküman çıkartmıştık ve hangi mahalle daha az sandığı gitmiş bunu araştırdık. Çalışmaya önce bu mahallelerde başlayacağız. İnsanlara ulaşabileceğimiz iki alan var; sokak ve sosyal medya. Bu iki alanı çok iyi kullanmaya çalışacağız.”
EDA EBRU NANECİ /(ÖZEL) / EGE TELGRAF

13 Şubat 2017 Pazartesi

Taş: 400 Vekil Vermeyeceğiz Eyyyy Putin


Dostlar bugün hayır oyu verecek kesimi şeytan terörist gibi sınıflara sokan hükümet hayır cephesini ülkeyi bölmek ve parçalamak istediği hususunda beyanı var. Lakin bilmekteyiz ki dönemin başbakan yardımcısı olan sayın Yalçın Akdoğan Başkanlık sistemi ile ilgili Öcalan elinde imkanı olsa hayır diyen HDP'li vekilleri sopa ile kovalar sözüyle bir kez daha Öcalan'ın Başkanlık sistemine evet dediğini beyan etmiştir. Bunlar sadece bir-iki açıklama. Lakin bunlarla ilgili haddinden fazla belge ve bilgi mevcut kamoyunda. Her gün havuz medyası tarafından bir nimetmiş gibi anlatılan başkanlık sistemi adeta hükümete yalakalıkta sınırları zorlayan bir hal almıştır. Tek küçük bir soru şudur ki: Hükümet döneminde belki de bir ilk olan hali hazırda bulunan Başbakanın Başbakanlığı süresince saraydan verilen talimatlar doğrultusunda görevleri elinden alınmış ve ardından Başbakan görevinden alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı döneminde kendi atadığı Başbakanı görev ve yetkilerini elinden alan saray "Evet" denilmesi halinde üzerine giyeceği dokunmazlık zırhıyla ülkede istediği gibi hareket edip ülke gidişatını bugün olduğu gibi kendisi belirleyecektir.

Saray süresince halkın ne giyeceğine, kaç çocuk yapacağına, ne yiyip-içeceğine karar verenler "Evet" denilmesi halinde ülkede ne gibi bir özgürlük getirebilir diyede düşünmeden edemiyor insan! 15 temmuzda hain darbe girişimi esnasında kandırıldık, Allah bizi affetsin diyenler süreç sonunda OHAL'i kendine kalkan edinir bir tutumla çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile halka hayatı zindan edip yargı bağımsızlığını tehdit eder oldu. Bugün kendisine karşı muhalif kim varsa bir şekilde baskı altına alan saray şimdilerden kendini "Evet" çıkacağına hazırlamıştır. Bu sebepler sadece bir kısmı "Hayır" demek için.

Unutmasınlar ki sandığa giderken şu düşüncelerle  gideceğiz:

"Elbet vardır bir bildiği bu çocukların kolay değil genç yaşta ölmek. Bir gün bir nar ağacının dibinde bir başka çocuklar yine TÜRKİYE'yi konuşacaklar ve bu çocuklar bizim yılmaz güvencemiz olacaklar. Kimisi Mustafa, kimisi Kemal, kimisi Ömer, kimisi Halis, kimisi Berkin, kimisi Deniz, kimisi Erdal, kimisi İbo, kimsi Mazlum, kimisi Ali, kimisi Ömer, kimisi Ceylan, kimisi Halide, kimisi Zübeyde, kimisi Ali Rıza, kimi Nazım, kimisi Aziz, kimisi Bahriye, kimisi Uğur, kimisi Metin, kimisi Gaffar, kimisi Kubilay, kimisi Seyit Onbaşı olacak. Unutmasınlar ki, İzmir'de ilk kurşunu sıkacak belki Tahsin olacak, belki Hasan Hüseyin ya da Sinan, umut olacak aydınlık için demokrasi, kardeşlik ve vatan için en HAYIR'lı evlat olacaklar. Dar ağaçları sonları olsa bile vatan en HAYIR'lı, en kutsal değerdir deyip cepheden cepheye koşacak yalın ayak çırılçıplak söz konusu vatan ise gerisi tefferuat olacak. Herşey bir tek şey olamaz. Bizim yiğit çocuklar ülkelerini terk edip İngiliz sığıntısı olamazlar. Olmaz bizim yiğit çocuklar, bizim ne satacak bir devletimiz, ne onun bahçesinde yetişen bir evlatlarımız varolacak! Dün nasıl söz verdiysek vatan için ölmeye ta Samsun'dan Ankara'ya sözümüz özümüzdür. Mustafa Kemal Atatürk ışığında, İzmir marşlarıyla yaşasın Tam Bağımsız Demokratik Türkiye şiarıyla haykırıyoruz sonuna sonsuza kadar 17 nisan sabahı yazacak bütün gazeteler korkmadan yıkılmadan kaybettiğimiz onurlu gazeteciler adına, 17 nisan sabahı ezilen cübbeler tekrardan giyilecek. Bilim en büyük çizgimizdir deyip akademisyenlerle çağdaş bir devlet olma yolunda okulları olup da öğretmeni olamayan okullarda bayram olacak kaybettiğimiz tüm değerler adına... Haykırıyoruz, haykıracağız
KAHROLSUN  İSTİBDAT YAŞASIN HÜRRİYET
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE

ENGİN TAŞ
CHP Konak Gençlik Kolları
Eğitim Sekreteri

12 Şubat 2017 Pazar

Konak'ta "Anayasa Değişikliği'nde Söz Gençlik'te" Forumu


Yeni Anayasa Referandumu’nun meclisten geçmesinin hemen ardından harekete geçen CHP Konak Gençlik Kolları, bölgesinde yer alan diğer partilerin gençlik kollarını, dernekleri, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, öğrenci ve fikir grupları da dahil olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşa davet göndererek, süreçte parti üstü hareket edebilmek için neler yapılabileceğine yönelik bugün Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde “Anayasa Değişikliği’nde Söz Gençlik’te” konulu forum gerçekleştirmiştir.


Yaklaşık 1 ay önce planlanan forum, İzmir Adliyesi’ne yaşanan patlama sonrası iptal etmiş ve gecikmeli olarak gerçekleştirmiştir. Programa CHP Konak İlçe Başkanı M.Şakir Başak ve yönetimi; CHP Konak İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurten Serhadbeyi ve yönetimi, CHP önceki dönem İzmir İl Başkanı Bedri Serter, CHP Gençlik Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri Mustafa Evsen ve Cenk Erdöl, CHP Buca Gençlik Kolları, CHP Karşıyaka Gençlik Kolları, CHP Çiğli Gençlik Kolları, CHP Narlıdere Gençlik Kolları, Nihat Aydın Kültür ve Dayanışma Evi temsilcileri, DİSK Emekli Sen 1 Nolu Şube Başkanı Kadir Altanhan, İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Ersin Yüce, TMMOB temsilcileri, Genç İnisiyatifi Derneği temsilcileri, İzmir Halkevi temsilcileri ve Gençlik Muhalefeti temsilcileri ile yaklaşık 100-150 kişi katılım sağlamıştır.


Toplantı da Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki gençlerin Başkanlık sistemine neden hayır dedikleriyle ilgili bir sunum gerçekleştikten sonra, sırasıyla kişiler çalışmalar hakkında önerilerde bulunmuştur. İfade edilen öneriler, bildirge haline getirilip CHP Genel Merkezi’ne iletilecektir. CHP Konak Gençlik Kolları Başkanı Orçun Altanhan: “Bugün hükümet ve değneği Bahçeli’nin bize dayattığı dikta anayasasını konuşmak, tartışmak ve alanlarda daha net ve başarılı bir şekilde nasıl anlatırız belirlemek için toplandık. Genel merkezimiz bu noktada hepinizin bildiği gibi bir karar aldı. Parti rozeti bırakıp Türk Bayrağı’ya sokağa çıkılmasıdır. Bu da gösteriyor ki, bu durum bir parti değil memleket meselesidir. Bu noktada bizim gençlik kolları olarak yaptığımız diğer kurumlardaki arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde, kendi partililerimizce bazı tepkilerde aldık. Parti rozeti takmaktan kormayın gibi saçma sapağan tepkiler! O arkadaşlara da buradan şunu söylemek istiyorum: “Bizler parti rozeti takmaktan da, parti de bulunmaktan da onur ve şeref duyuyoruz, bizler bu partinin annemiz ya da babamız bir yere gelince, koltuk sahibi olunca, delege olunca bu partiye üye olmadık. Bizler Mustafa Kemal’in ilke ve inkîlaplarına inanan, Altıoku kendine ilke edinmiş gençleriz. Bu yüzden de bu partideyiz. Bir de sayın Başbakan’a bir şey söylemek lazım buradan. Başbakan, Cumhuriyet Halk Partisi’ni terör örgütleriyle eşdeğer görüyormuş. CHP bu ülkenin kurucu ve kurtarıcı partisidir. CHP Kuvayi Milliye’yi içinde barındıran partidir kendisine hatırlatmak isteriz.



Evet diyecek arkadaşlar eğer anayasa geçerse terör bitiyormuş, işsizlik bitiyormuş, ekonomi düzeliyormuş, parlementer sistemde bunları engelleyen ne çok merak ediyorum? Ayrıca önerdikleri bu anayasa da terörü, işsizliği bitirecek maddeler hangileri gerçekten çok merak ediyoruz, biz göremedik. Bu noktada güçlü bir Türkiye için örnek verdikleri yer Amerika! Dünya’da en gelişmiş ilk 10 ülke arasında Amerika dışında başka başkanlıkla yönetilen ülke yoktur. Ayrıca bize uygulanmak istenen başkanlık sistemiyle, Amerika’daki sistemin alakası yoktur. Meclis Başkanı’nın meclisi fesh etme yetkisi varken, Başkan’ın yoktur.” diye konuştu.