28 Kasım 2016 Pazartesi

Yerde yatan biziz Tahir sadece bir Elçi'ydi.


Bugün işte o karanlık gününün tam bir yıl olduğunu gösteren gün 28 Kasım Barış güvercininin vurulduğu gün kısacası bugün günlerden Tahir Elçi peki kimdir Tahir Elçi, İnsan hakları savunucusu barışın sesi Diyarbakır abisi sahipsizlerin sahibiydi. Tahir Elçi içinden geçtiğimiz zor günler için şöyle diyordu: "Bu Barış'ın gelmesi bu kadar zor mu? Çekin ellerinizi tetikten insanlar ölmesi kapansın bu hendekler" diyen yürekli bir insandı Tahir Elçi. Umudumuzu yitirmedik yitirmeyeceğiz mücadele etmeye devam edeceğiz. Tahir olacağız "Barış"a karşı Hrant olacağız, Nazımca şiirler yazıp, Ahmet Kaya gibi barışa türkü yakacağız, Nesimiler ulaşıp Mehmet Uzunca haykıracağız, barışa olan özlemimizi Musa Anter gibi faşizme inat Barış diyeceğiz. Korkmak yok bizim kültürümüzde, Uğur Mumcu olacağız karanlıkları aydınlatacağız, önce ceylan olup medyayı unutmadan Uğur Kaymaz'a ulaşıp anlından öpeceğiz. Berkin Elvan'ı Abdocan'ların şiarını göğsümüzde bilip Ali İsmail korkmaz olacağız. Bir karanlık Eskişehir sokaklarında daha fazla haykıracağız daha fazla "Barış" diyeceğiz karanlıklara! Korkutamaz bizleri bu köhne karanlık yıldıramayacak acılarımızın yaktığı ateş içimizde olduğu sürece. Barışa semah döneceğiz ateşlerde semah dönenleri unutmadan Dilek Doğanları hasretle kucaklayıp birkez daha haykıracağız barışa olan özlemimizi, kaybettiğimiz tüm canları bir kez daha saygı ve özlem ile anarak Tahir Elçi başta olmak üzere "Halkların Kardeşliği" adına tüm demokrasi ve özgürlük şehitlerinin saygıyla selamlıyorum ...
                       

                                         Engin Taş
                              Cumhuriyet Halk Partisi
                               Konak İlçe Gençlik kolları
                                      Eğitim Sekreteri

21 Kasım 2016 Pazartesi

KONAK’LI GENÇLER O YASA TASARISINA KARŞI İMZALARLA MECLİSE GİDİYOR


AKP’lilerce tecavüzcünün mağdurla evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören bir teklif meclise sunuldu. Teklif dilekçesinde “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına veya infazın ertelenmesine imkan veren düzenleme yapılmaktadır.” İfadelerine yer verilmiştir.

Yasa tasarısı CHP ve MHP oylarıyla kabul görmemiş, Salı günü görüşülmek üzere ertelenmişti. Bunun üzerine harekete geçen CHP Gençlik Kolları Genel Merkezin talimatıyla tüm Türkiye’de vatandaşlardan imza topladı. CHP Konak Gençlik Kolları’da Konak’ta 3 noktada (Üçyol Metro Çıkışı, Konak Kemeraltı girişi, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi) kurduğu stantlarla yaklaşık 5bin vatandaşın imzasını topladı. Bu imzaları Salı günü bizzat elleriyle Meclis’e sunacak olan gençler, bu teklifin asla kabul edelemeyeceğini belirtmiştir. Bu konuda açıklama yapan Konak Gençlik Kolları Başkanı Orçun Altanhan, “toplumumuzun asla değişmeyecek değerleri vardır. Türkiye birlik ve beraberliğe, aile yapısına bağlı; akrabalarına kuvvetli bağlarla sımsıkı sarılmıştır. Küçük yaşta çocuk evliliklerinin yolunu açacak, toplumda daha derin yaralara neden olacak bu yasa tasarısı asla kabul edilemez. 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenebilir diyen zihniyetin de aramızda yaşadığını düşünürsek 4000 çocuk istismarı mağduru çocuğumuzun hayatının kararması kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Unutulmamalıdır ki, her geçen gün ülkenin çeşitli noktalarında çocuk istismarı ya da tecavüz haberleri artarak meydana gelmektedir. En son Adıyaman Gerger Lisesi’nde 30 öğrenci istismara uğramış ve sonucunda hükümet tarafından olaya yayın yasağı getirilmiştir. Üzerine de bu yasa tasarısının meclise sunulması tesadüf müdür? Henüz Ensar Vakfı skandalının izleri silinmemişken, üzerine Gerger Lisesinde yaşanılanlar tehlikeli durumumuzu gözler önüne sermektedir.  Çocuklarımız oyun oynamalı, okula gitmelidir. Ticaret malı gibi görülmeleri ya da evin hizmetçisi gibi görülmesi ya da tecavüzcüsüyle evlendirilmesi gibi sonuçları doğuracak iğrenç ötesi teklifin kabul görmemesi için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. İnsanları bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Unutulmasın ki Özgecan’da başına geleceklerden habersizdi, Cansel’de sabah okula giderken başına bunların geleceğini bilmiyordu. Benim başıma gelmez demekle, bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekle sorunlar çözülmüyor. Bu yolda topladığımız 5bin imza ile Ankara’ya TBMM’ne gidiyoruz. Bize destek olan İzmirlilere sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Her zaman olduğu gibi bugünde kadınının yanında oldular, özgürlüğü savundular ve dayatmalara karşı durdular. Umarız her fırsatta halkın iradesi diyenlerin bir seferde olsa halkın iradesine kulak vereceklerini umuyoruz.”

Gençler, Salı günü TBMM’nden önce Anıtkabir’i ziyaret edecek, ardından CHP Grup Toplantısına katılacak ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu makamında ziyaret edecekler. Ardından topladıkları 5bin imzayı meclise sunacaklar. 

16 Kasım 2016 Çarşamba

CHP'li Mutlu: İntikam Savaşları


Türkiye son günlerde gerçekten “Olağanüstü Haller”den geçiyor! 15 Temmuz sonrası FETO/PDY için ilan edilen OHAL ne hikmetse ne hikmetse FETO hariç her konuda kullanılıyor. KHK ile sanki geçmiş dönemlerin kirli hesapları görülmektedir. Özellikle Cumhuriyetçi, Atatürkçü kimliğiyle tanınan kişilerin gözaltına alınmaları, tutuklanmaları dışında üniversitelere rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanması bize bunları ispat eder türden gelişmelerdir. 

Neden sadece 18 üniversite Cumhurbaşkanı’na bağlandı? Bu üniversitelerin özelliği nedir? Neden sadece Cumhuriyet, Birgün gibi gazetelerin yazarlarına operasyonlar yapılıyor? Neden FETO’ya yakın üst düzey kişilere herhangi bir yaptırım gelmiyorda; onları eleştiren, muhalefet eden masum insanların canı yakılıyor? Neden “milletin iradesi” diyenler hiçbir zaman iradeye saygı duymuyor? Neden 13 Temmuz’da sonuçlanan bir seçime müdahale ediliyor? İtibarları zedelenen kişilerin günahını kim çekecek? Bu yaşananların hepsi Başkanlık Sistemi için bir tehdit midir? Başkanlık Sistemi geldiğinde bu yaşanılanlar yaşanmayacakmı? Yoksa başımıza gelecek kötü günlerin mesajı mı?

Tüm bu soruların cevabını bizler bilsekte, halen bilmeyen anlamayan kitleler var. Başbakan Binali başkanlık gelmezse Türkiye için iyi olmaz derken neyi kastediyor? Daha kötü ne gelebilir bu ülkenin başına? 14 yıldır hiç yaşamadığı günleri yaşayan ülkemizde her gün katliam, her gün skandal yaşanırken, 14 yıl önce 1 terör örgütü varken bugün sayısını bile sayamadığımız terör örgütü ile karşı karşıyayken daha kötü ne gelebilir başımıza? Tüm komşularımızla, batıyla, doğuyla tüm ülkelerle düşmanken daha başımıza ne gelebilir? Siz bu ülkenin başına sizden daha kötü ne gelebilir? Hain planlarınızı ülkemizin üstünden, masum insanların üstünden çekin! Unutmayın hiçbir imparatorluk sonsuza dek sürmedi. Sizin de saltanatınız çok sürmeyecek gün gelecek devran dönecek halka hesap vereceksiniz…

Saygılarımla
Emre MUTLU
CHP Konak Gençlik Kolları

İletişim ve Sosyal Medyadan Sor.Bşk.Yrd.

Taş: Uyumaya Devam Gençlik...


Aman Haber izlemeyin sakın gazete felan okumayı köşe yazısı felan takip etmeyin o sıkıcı siyasi programları izlemeyin gençlik sakın izlemeyin gençler hiç öyle şeylerle işi olurumu bence olmaz . gençler bunları yaparsa sokakta bonzai esrarı kim içecek diskotekler şatafatlı eylence mekanları nasıl dolacak öyle değil mi uyuyun gençler uyuyun kadınlar sokağa çıkamaz hale gelmiş tecavüz erkek kadın bebek demeden devam ederken siz eğlenmenizden geri kalmayın yada uyumanızdan Nede olsa birileri gelip 50 100 lira Zam yapar ve bütün sıkıntılarınız geçmiş olur 370 dernek kapanmış siyasiler tutsak gazeteler baskı altında ülke ekonomisi bir gemi gibi Alabora olurken siz dert etmeyin. hava soğuk. soba kilima veyahut kalorifer peteklerinin yanlarında şatafatlı odalarınızda narin uykunuzu sakın bölmeyin ne gerek var. sizin gece hayatınız eksik kalmasın cebinizde biraz para kaliteli sigara kaliteli elbise sağlam ayakkabı olsun onurunuz olmuş Ne olmamış Ne değil mi?

Açık çağrımdır gençliğe Onurumuz ayaklar altındayken Mustafa Kemal geri gelir mi diye bekleme hayalinden kurtulup birer Mustafa Kemal olup hayata sımsıkı tutunmalıyız neden mi diye soracak olursanız gençliğe miras edilmiş vatan toprakları birer birer YOk oluyor dün Osmanlı devletinin son zamanlarında ki hainlerinin torunları ilerici devrimci yurtsever İnsanları bir şekilde uyutup veyahut susturup bağımsızlığımız ve özgürlüğümüzü tehdit eder olmakta Küva i milli ruhuyla atamızın bize bıraktığı vatana sahip çıkmaya çağırıyoruz uyanın ey gençler bu gençlik mustafa Kemal'in ümidi olan gençlik olamaz bu gençlik zulme susamaz tarihinizde susmamanızı gerektiren o kadar olay varki ethemler için kalkın ayağa ali İsmailler için kalkın ayağa Çanakkale ruhuyla kalkın ayağa Seyit onbaşı ruhuyla kalkın ayağa bu tarih ve bu gençlik böyle olmamalı denizler olup okyanusları aşmaları mahir olup dağ taş aşınmalı Uğur Mumcu Abdi ipekçi nazım hikmet okuyanların isyan çığlığı anıtkabire ulaşmalı mustafa kemal e idam cezası isteyenler bilsinler ki nice mustafa Kemal'leri darağacına götürdüler lakin gercek olan şudur ki Mustafa Kemal'in sevgisini ve bağımsızlığa olan özlemini hiç bir zaman bitiremediler. Bugün yapılanlar ve yapılmak istenenler açık ve nettir düşünce özgürlüğünü kısıtlamak isteyenler Yen'i bir sistemle ülkeyi ateşe sürükleyip daha fazla insanın ölmesini ve daha fazla kaos ortamı hazırlamayı düşünüyorlar uyuyan gençliği uyandırma görevi yüklenen ve yüklenmek isteyen tüm gençliğe açık çağrımdır Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz Diğerek el ele verip bağımsız laik Özgür demokratik cumhuriyeti Yen'i baştan tüm halklarla bir yeniden dizayn edelim Ne darbe Ne dikta Tam bağımsız Türkiye şiyarıyla Samsun'dan Ankara'ya özgürlük yürüyüşüne çıkanlara bir selam verip yeniden alanlarda olalım unutmayın ki birlikten kuvvet doğar gün menfaatlerin düşünüleceği gün değil gün demokrasi özgürlüğe sahip çıkılacak gündür

12 Kasım 2016 Cumartesi

#1GünDeğilHergünAtatürkveDevrim "Köylü milletin efendisidir"

#1GünDeğilHergünAtatürkveDevrim
Bundan böyle her gün sayfalarımızdan Atatürk ile ilgili bir bilgi ya da bir anısı paylaşılacaktır. Bugün Mustafa Kemal'in köylüye verdiği önem konu alınmıştır. Ve aşağıda Atatürk'ün köylülere verdiği önemle ilgili bir anıya yer verilmiştir:
Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rasladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın şöyle bir duralayıp,
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin? Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. Bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da.... Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadını birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver. Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek,
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu. Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.
Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
"Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun."

10 Kasım 2016 Perşembe

Eser Saruhan: Olmasaydın OL-MAZ-DIK


"Olmasaydın OL-MAZ-DIK" Sözü çok doğru bir ifadedir. Çünkü bir ülke, bir millet, bir dil, sıfırdan varoluş vb. özel bir adamın önderliğinde gerçekleşmiştir.

Bu özel adam ne mutludur ki bizim milletimizin başına gelmiştir bu yüzden kendimizi şanslı saymalıyız.

Ancak üzüldüğüm tek konu Atatürk'ün "Ümidim gençliktedir." sözünü şuan Atatürk Gençliği yeterince önem göstermiyor. Sadece özel günlerde değil her zaman bu büyük insanı hatırlamalıyız hatırlatmalıyız.

Tekrar söylüyorum OLMASAYDIN OL-MAZ-DIK. Bugün bizi bırakıp gittin be baba. Koskoca bir milleti yetim bıraktın.

Ruhun şaad olsun, huzur içinde yat.
1881 - 193∞

Eser Saruhan

Engin Taş: Bugün Günlerden Mustafa Kemal

Mustafa Kemal sapına kadar ihtilalcidir.
O, emperyalizm ve levantenleri tamamiyle tasfiye etmiş, hilafeti, teokratik yönetim vesaire gibi feodalizmin üst yapı kurumlarını paramparça ederek Milli ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.( Bugün Mustafa kemal öldü diye gerici faşist yobazlar sevinmesin sahada onbinlerce faşizme direnen Mustafa Kemal'ler var...
      Bir ülkenin kalbinin durduğu ve 78 yıldır hiç ama hiç acısının dinmediği  bir güne biz  10 Kasım diyoruz. İki Ayaş tan yolla çıkarak mustafa kemal ve yoldaşlarını bugün küçümsemeye çalışanlar birkez daha görmüş olmalıdır ki Tarih kahramanları hiç bir zaman yanıltmaz ve tek bırakmaz ebedi ve ezeli başkomutan mustafa kemal Atatürk ün gençliği olan bizler bugün dünden daha fazla sorgulayıp daha fazla okuyup mustafa kemal Atatürk'ün bizlere bıraktığı bu cumhuriyet i hak ettiği yerler getire bilelim doğru yoldan şaşmayan çalıp çırmayan halkı hor görmeyen işçiye emekçiye ananı al git demeyen  gazeteci karikatürist öğretmen akademisyeni potansiyel suçlu görmeyen okuyan gençlikten korkun demeyen bir lider olduğu için saygı ve özlemle bir kez Daha aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum ...

Altanhan: Atatürk'ü Anmak Mı, Anlamak Mı?


Bugün 10 kasım Türkiye tarihinin en hüzünlü günü  bugünün hüznü aslında nedir ?
Gerçekten sadece Mustafa Kemal Atatürk'ü mü anıyoruz?
Bence bugün sadece Mustafa Kemal'i anmıyoruz tüm pişmanlıklarımız içinde hüzünleniyoruz.
                                       
Bugün bizi yöneten iktidar zihniyetinin ne olduğunu biliyoruz. Mustafa Kemal'e düşman bir zihniyet olduğunun farkındayız.  Buna senenin her günü sinirleniyoruz her 10 Kasım da da kendimize kızıyoruz. Kızmakta da haklıyız. Kızmalıyız özeleştirimizi yapmalıyız. Ama onu bile Birgün yapıp ertesi gün unutuyoruz. Evet bugün bu zihniyet tarafından yönetiliyorsak kimse kusura bakmasın ama suçlusu bizleriz. En büyük suç bizde Cumhuriyet Halk Partililerde bu ülkenin kurucu partisinde...      

Biz bu ülkenin kurucu ve kurtarıcı önderi Atatürk'ü doğru anlatamamışız ki Atatürk'e kin duyan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Biz Atatürk' ü anladığımızı sanıp hiç anlamamışız ki Türkiye'ye anlatamamışız. Biz hep Mustafa Kemal'i anmayı seçtik anlamayı değil kolay olanı yani!

En basit örneğini bugün yaşıyoruz daha herkes heryerde Atatürk'ü anıyorum yazıyor peki arkadaşlar anlıyor muyuz gerçekten anlıyorsak ne kadar anlatıyoruz nasıl anlatıyoruz bugün sokağa inmeyen esnafla konuşmayan işçiyle biraraya gelmeyen ama Atatürk'ü dilimizden düşürmeyen bizler gerçekten ne kadar sokaktayız ne kadar halkla beraberiz?

Eğer ki değilsek kimse Atatürk'ü anladığımızı savunmasın . Ya sokakta olup Mustafa Kemal'i anlatacağız yada samimi olup sadece sosyal medyadan Atatürkçülük yapmayacağız.          

Mustafa Kemal'in ilkelerinin anlatılmaya ihtiyacı var çünkü bu ülkenin temelinde Mustafa Kemal var. Herbirimizin ortak paydasında Mustafa Kemal var. Artık karar bizim Ya hep beraber Atatürk'ü sokakta anlatacağız yada insanları yargılamayıp güzel ülkemizin Yok olmasını izleyeceğiz.                                

   Saygılarımla,                                  
CHP KONAK GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI ORÇUN ALTANHAN